skip to Main Content

Hindistan’ın zulüm şeceresi

https://www.milligazete.com.tr/haber/11188343/hindistanin-zulum-seceresi

22 Haz 2022 – 04:30- Gündem GÜNCELLEME: 22 Haz 2022 – 09:28

İslam düşmanlığının en şedit tonlarda uygulandığı Hindistan’da Müslümanlar tam anlamıyla varlık savaşı veriyor.

Bekir Şirin

Nefret söylemleri ve soykırım çağrılarının arasında hayata tutunmaya çalışan Müslümanlar, toplumdan tecrit edilmek isteniyor. Keşmir’deki zulümlerin yanı sıra Hindistan’ın çeşitli bölgelerinde sürekli şiddet olayları yaşanırken Müslümanlar sürekli şehit veriyor, sık sık yaralanma olaylarına şahit olunuyor. Dini hayattan ekonomiye her alanda amansız bir İslam düşmanlığıyla karşı karşıya bulunan Hintli Müslümanlar, İslam âleminden kendileri için harekete geçmesini bekliyor. Dinimize ve Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e (S.A.V.) küstahça dil uzatma hadsizliğini de yapan Hindistan rejimine karşı tüm Müslümanların dirayetli bir duruş göstermesi gerekiyor.

Hindistan, İslam düşmanlığının vahşi boyutlarda yaşandığı ülkeler arasında yer alıyor. Müslümanlara türlü zulümlerin uygulandığı ülkede hak dinin mensuplarına hayat hakkı tanınmıyor. Müslümanlara yönelik şiddet vakalarının sıradan hale geldiği Hindistan’da Müslümanlar, hayatın her alanından dışlanıyor.

İslam düşmanlığının akıl almaz boyutlara ulaştığı Hindistan’da Müslümanlara yönelik akıl almaz zulümlerde bulunuluyor. Müslüman olmanın başlı başına bir suç olarak görüldüğü ülkede hak dinin mensuplarına yaşam hakkı tanınmıyor. Bu bağlamda daha önceki yazımızda da belirttiğimiz üzere “Vatandaşlık Yasası” aracılığıyla Müslümanlara çeşitli zulümler uygulanıyor. İslam’a dair her türlü sembolün büyük bir nefretle karşılandığı Hindistan’da tam anlamıyla bir insanlık dramı yaşanıyor.

 

MÜSLÜMANLARA SOYKIRIM ÇAĞRISI

İktidardaki Narendra Modi hükümetiyle bağları olan birkaç aşırı sağ grubun liderleri, Hindistan’daki azınlıklara, özellikle de ülkenin 200 milyon Müslüman’ına karşı etnik temizlik çağrısında bulunuyor. Buna karşılık Müslüman dünyasında kulakları sağır eden bir sessizlik yaşanıyor. İslam dünyası zulüm gören Müslümanlara el uzatmak şöyle dursun, İslam düşmanı Hindistan yönetimi ile iyi ilişkiler kurma çabasında bulunuyor.

CAMİLER VE EVLER SALDIRI ALTINDA

Müslümanların amansız bir zulümle karşı karşıya bulunduğu Hindistan’da camiler ve evler İslam düşmanlarının hedefinde yer alıyor. Müslümanlara hayatı yaşanmaz hale getirmek için ellerinden geleni yapan Hindular, camilere ve evlere saldırıyor. Söz konusu içerikteki haberler sık sık uluslararası medyaya düşerken Müslümanlar evsiz ve mabedsiz bir hayat sürmeye çalışıyor. Öte yandan Müslümanların ticarethaneleri de saldırılardan payını alıyor.

GAZETECİ VE AKTİVİSTLERE YOĞUN BASKI

Hindistan’da uygulanan zulümleri dünyaya duyurabilmek için çalışan gazeteci ve aktivistler yoğun baskı altında bulunuyor. Hindistan’da çok sayıda gazeteci ve aktivist tutuklu bir halde bulunurken ülkede tam anlamıyla bir korku atmosferinin hâkim olduğu belirtiliyor. Hindu yönetiminin hedef aldığı isimlerden olan ve yerel basında çalışan Aasif Sultan isimli bir gazeteci 3 yılı aşkın süredir hapiste. Diğer gazeteciler arasında, çeşitli davalar kapsamında tutuklanan Sajad Gül ve Fahad Şah da yer alıyor. Kerala’nın yanı sıra bir başka gazeteci Siddique Kappan, geçen yıl Uttar Pradesh’te Dalit bir kızın tecavüz ve cinayet davasını haber yapmak üzereyken tutuklandı. O zamandan beri hapiste.

 

KANAYAN YARA: KEŞMİR

Hindistan’ın, 5 Ağustos 2019 tarihinde Keşmir’in otonom yapısını sağlayan “370. madde”yi kaldırıp Keşmir’i ilhak etme planını ortaya koymasının ardından bölgede zulüm dayanılmaz boyutlara ulaştı. “Devlet terörü”nün sergilendiği Keşmir’de, Hindistan askerlerince katliam, tecavüz, insan kaçırma ve organ mafyası ile birlikte iş birliği yapılarak Müslümanlara zulmediliyor. Tam anlamıyla bir insanlık dramının yaşandığı ve neredeyse yılın tamamında sokağa çıkmanın yasak olduğu Jammu ve Keşmir bölgesinde toplu mezarların da yer aldığı biliniyor. Keşmir’deki kan donduran işkenceler karşısında İslam ülkelerinin bir an önce Hindistan’a ağır yaptırımlar uygulaması ve işgalci güçlerin bölgeden çekilmesinin sağlanması gerekiyor.

Back To Top