Hindistan'ın bağımsızlığının 75'inci yıldönümünde, onlarca yıllık kurumsal suistimalden sonra, Yeni Delhi'deki demokrasi,
Hindistan Müslümanları soykırımın eşiğinde
https://www.gzt.com/gercek-hayat/hindistan-muslumanlari-soykirimin-esiginde-3565681
Hindistan Müslümanları soykırımın eşiğinde
Yvonne Ridley
25 ARALIK 2020 CUMA 16:20
ABD Başkanı Trump, Hindistan’a geldi ve burada keyfine göre takıldı. Bir yerleri gezdi, bir şeyler yedi içti, bazı konularda üç beş kelam etti. Fakat hemen burnunun dibinde, birkaç kilometre ötede Müslüman halk Hindu çeteleri tarafından her türlü eziyete reva görülürken ağzını açıp da tek kelime bile etmedi. Özgür dünya dediğiniz şeyin sözde lideri bu işte!
2021 yılı Hindistan Müslümanlarına ne getirecek, bilemiyoruz. Umudumuz, bu soykırımın nihayet bulması. Korkumuz ise daha da şiddetlenmesi, giderek daha büyük bir yangına dönüşmesi. Şunu bilhassa belirtmek lazım: Hindistan’daki 200 milyon Müslüman eğer kendi devletlerini kurabilmiş olsalar, dünyanın en kalabalık sekizinci nüfusuna sahip bir devletin vatandaşları olacaklardı.
Amerika misalinde gördük, demokrasiler bazen dünyayı çok daha sorunlu bir yere dönüştürmeye yardım eden totaliter liderler ve zorbalar doğuruyor. Trump’ın gidişine kim ağlayacak derseniz, İsrail lideri Benjamin Netanyahu ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi dışında çok az kimse Trump’ın yasını tutacak.
Gerek Netanyahu, gerekse Modi kontrolleri altında yaşayan Müslümanları acılar içine boğarken Trump yönetiminden büyük faydalar sağladı… Hindistan’daki 200 milyonu aşkın Müslüman ile Batı Şeria ve Gazze’de yaşayan Filistinliler bir zulümden diğerine savruldu.
Filistinlilerin içinde bulunduğu vaziyet endişe verici özelliğini hiç yitirmedi, uluslararası insan hakları grupları Filistin’de yaşananları yavaş bir soykırım olarak tanımlıyor. Fakat Hindistan Müslümanları için durum çok daha beter. Kâbus boyutlarına varmış, uçurumun eşiğine gelip dayanmış, gerçek bir soykırımın eşiğindeyiz.
Hindu faşizmi Hitler’i aratmıyor
Ülke siyasetini elinde tutan Bharatiya Janata Partisi iktidara geldiğinde hiç kimse meselenin bu boyutlara geleceğini belki de ummuyordu. Ülkede daha özgürlükçü bir mekanizma kurulabilir miydi, bu tartışılır ancak hadiselerin geldiği nokta gerçekten ürkütücü. Nüfusun yüzde 74’ünün Hindu dinine mensup olduğu ülke göstere göstere bir “Hindu Faşizmi”ne doğru dümen kırdı, olan da ülkenin aslî unsuru olan Müslümanlara oldu.
Bugün Hindistan, Yahudilerin evlerine, işyerlerine, okullarına ve sinagoglarına saldırıların yaşandığı 1938 yılının Nazi Almanya’sına benziyor.
Bugün Hindistan, Yahudilerin evlerine, işyerlerine, okullarına ve sinagoglarına saldırıların yaşandığı 1938 yılının Nazi Almanya’sına benziyor.
Bugün Hindistan, Yahudilerin evlerine, işyerlerine, okullarına ve sinagoglarına saldırıların yaşandığı 1938 yılının Nazi Almanya’sına benziyor. Hindu çeteler camileri yakıyor, işyerlerini yağmalıyor, Müslümanların evlerine baskın yaparak katliam işlemekten hiç çekinmiyor. Çünkü arkalarında Modi gibi bir Hindu Faşisti lider var. Bütün yaptıkları yanlarına kâr kalıyor. Tıpkı Nazi döneminde işlenen cinayetler gibi.
Hindistan Müslümanları Faşist Hindu çetelerinin saldırılarından kaçıp polise bile sığınamıyor düşünsenize. Çünkü polisin en iyi ihtimalle ıslık çalarak görmezden geleceğini, dahası, bizzat katliama iştirak edeceğini yaşayarak öğrenmişler çünkü.
Gözlerini kan bürümüş çeteler
Nihai amaç belli: Hindistan’daki Müslüman nüfusu tamamen yok etmek. Öldürebildiklerini öldürecekler, diğerlerinin de ülkeden çekip gitmesini seyredecekler. Şaka değil, 200 milyonluk bir nüfustan bahsediyoruz. Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Ama gözlerini kan bürümüş bir kere. Bunun gerçekleşmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Şiddetin her türünü uygulamaktan, üstelik bunu videoya çekip iletişim çağında sosyal mecralarda yayınlamaktan hiç de kaçınmıyorlar.
Ne koskoca İslam dünyası ne de uluslararası camia Hindistan’da yapılan vahşete tepki gösterebilmiş durumda
Ne koskoca İslam dünyası ne de uluslararası camia Hindistan’da yapılan vahşete tepki gösterebilmiş durumda. Kimselerden çıt yok. Bu sessizlik Modi ve kışkırttığı Hindu çetelerini daha da azdırıyor, Müslümanları hedef almada her geçen gün biraz daha pervasız oluyorlar.
Sanal yalanlarla gerçeği örtüyorlar
Peki, bu işin sonu nereye varacak? Hindistan işgali altında bulunan Müslüman çoğunluğa sahip tek eyalet Jammu ve Keşmir, Ağustos 2019’da özerk statüsünü yitirdi ve dünyadan neredeyse tamamen tecrit edildi. Şahit olduklarını yayınlayabilen az sayıdaki gazeteci, toplu gözaltılar ve işkenceleri haber yaptı da ne tür bir zulüm çarkının döndüğünü öğrenebildik. Hindistan devletinin güvenlik güçleri, canlarının istediği kişileri tutukluyor, eziyet ediyor hatta yetmedi, infaz ediyor. İnsanlık dışı ne arıyorsunuz, bugün Keşmir’de aynısı yaşanıyor.
Keşmir’in dış dünyayla bağlantısı hâlen kesik. Çünkü bölgede Müslüman halkın protesto gösterileri bitmek bilmiyor.
Keşmir’in dış dünyayla bağlantısı hâlen kesik. Çünkü bölgede Müslüman halkın protesto gösterileri bitmek bilmiyor.
Keşmir’in dış dünyayla bağlantısı hâlen kesik. Çünkü bölgede Müslüman halkın protesto gösterileri bitmek bilmiyor. Hindistan hükümeti, sanal medyada yalan haberler üreterek gerçeklerin üstünü kapamayı marifet sanıyor.
Trump tek kelime bile etmedi
ABD Başkanı Trump, Hindistan’a geldi ve burada keyfine göre takıldı. Bir yerleri gezdi, bir şeyler yedi içti, bazı konularda üç beş kelam etti. Fakat hemen burnunun dibinde, birkaç kilometre ötede Müslüman halk Hindu çeteleri tarafından her türlü eziyete reva görülürken ağzını açıp da tek kelime bile etmedi. Özgür dünya dediğiniz şeyin sözde lideri bu işte!
2021 yılı Hindistan Müslümanlarına ne getirecek, bilemiyoruz. Umudumuz, bu soykırımın nihayet bulması. Korkumuz ise daha da şiddetlenmesi, giderek daha büyük bir yangına dönüşmesi. Şunu bilhassa belirtmek lazım:
Hindistan’daki 200 milyon Müslüman eğer kendi devletlerini kurabilmiş olsalar, dünyanın en kalabalık sekizinci nüfusuna sahip bir devletin vatandaşları olacaklardı.