Hindistan’da din özgürlüğünün üzücü hikayesi

Yazar: Abdul Malik Mujahid

Bu genç imam bir kahraman ve şimdi bir şehittir.

Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’nin burjuva banliyösü Gurugram’da kendisinin görevlisi olduğu caminin içinde BJP-RSS canileri tarafından kılıçlarla linç edilerek öldürüldü. Kalabalık, İmam’ı öldürdükten sonra Anjuman Jama Camii’ni ateşe verdi.

Bu ise genç imamın hayatını riske atarak korumaya çalıştığı camiydi.

Bugün 4 Ağustos, 100.000 Müslümanın yaşadığı bu şehirde Cuma namazı kılınmayacak. Cuma namazını evlerinde kılmaları isteniyor.

Gurugram, Coca-Cola, Pepsi, BMW, Agilent Technologies ve Hyundai gibi 250 çok uluslu şirketin ofislerinin bulunduğu Yeni Delhi’nin en zengin banliyösüdür. Ayrıca Hindistan Başbakanı Modi’nin konutundan sadece birkaç mil uzaklıktadır.

Bu genç imam, kişisel güvenliği için güvenli bir yere gidebilirdi, ancak camisini korumak için geride kaldı.

Hint Polisi bir şeyler olacağını biliyordu. İmam öldürüldüğünde ve cami ateşe verildiğinde camide bulunuyorlardı.

Kız kardeşine telefonda durumun gergin olduğunu ancak polisin caminin yanında beklediğini söylediği için camiyi koruması için Hindistan polisine güvendi.

Bu onun son aramasıydı.

Polis, Jai Shri Ram’ın savaş naralarıyla bölgede terör estiren Hindu kalabalığın öldürmesine ve yok etmesine izin verdiği için onu ve camiyi hayal kırıklığına uğrattı.

Bütün bunlar 1 Ağustos 2023 Pazartesi gecesi geç saatlerde oldu.

Bu kahramanın adı İmam Muhammed Saad’dır.

19 yaşında bir Kuran hafızıydı. Sadece aylardır imamlık yapıyordu.

Asıl görevli olan imam dönene kadar camide kalmanın görevi olduğunu hissettiği için artan rahatsızlıklara rağmen camide kaldı.

İmam Saad, barışı ve toplumsal uyumu teşvik etme çabalarıyla biliniyordu. Trajik ölümünden hemen önce, Hindular ve Müslümanlar arasında barış içinde bir arada yaşamaları için dua içeren güzel bir video yayınladı.

Dua etti:

“Hindu-Muslim baith ke khaye thaali mei
Aisa Hindustan bana de ya Allah.”

(Allah’ım, Hindularla Müslümanların aynı tabaktan ekmek kırabildiği bir Hindistan nasip eyle bizlere.)

Öte yandan, BJP-RSS’nin Hindu aşırılık yanlıları, İmam Saad’a yapılan saldırıdan sadece birkaç gün önce Hinduları Müslümanları hedef almak için seferber eden nefret dolu ve kışkırtıcı videolar yaydı. Bu artık Hindu şenlikleri sırasında hemen hemen her mitingde, Hindutva aşırılık yanlılarının Polisin huzurunda bile Müslümanlara karşı küfürlü sloganlar attığı yaygın bir modeldir. Bu nefret tellallığının sonucu o kadar vahim ki daha geçen hafta, üniformalı bir Hint Demiryolları polis memurunun nefret suçu nedeniyle trende 3 Müslümanı vurarak öldürdüğü, Müslüman bir gencin linç edilerek öldürüldüğü, dayakla öldürüldüğüne dair haberler var. Müslüman bir gencin polis tarafından gözaltında tutulması, küçük bir kız da dahil olmak üzere Müslüman kadınlara yönelik saldırılar, Müslüman mülklerinin yakılması, Camilerin yıkılması ve İmam Saad’ın vahşice öldürülmesi de bu nefret söylemlerinin neticesidir.

Şehit İmam Saad neden camiyi bu kadar koruyordu?

İmam Saad, Gurugram’da yeterli cami olmadığı için camiyi koruyordu.

Anjuman Jama Mescidi adındaki bu cami, en yoğun camilerden biriydi. Bazen beş kez Cuma namazı kılınırdı.

Gurugram’ın eski adı Gurgaon’dur. 22 düzgün cami var ama bunlarda ibadet edenler için yeterli alan yok. Haryana’yı yöneten BJP-RSS rejimi, yeni cami yapılmasına veya mevcut camilerin genişletilmesine/kat eklenmesine izin vermiyor.

Yıllar boyunca yeterli cami olmadığı için hükümet, Müslümanlara Cuma öğle vakti boş olan parklar, otoparklar ve diğer açık alanlar gibi yaklaşık 150 halka açık yerde Cuma namazını kılmalarına izni veriyordu.

Ancak yaklaşık üç yıl önce BJP-RSS Hinduları protesto etmeye başladı. Cuma günleri namazı bozmak için bu tür yerleri işgal ettiler. Bazen bu tür yerlere tezek atarlar veya namaz vakitlerinden hemen önce su verirler. Çoğu zaman fiziksel olarak namazı bozarlar.

BJP-RSS taleplerine her zaman boyun eğmeye hazır olan polis, bu tür yerlerin çoğunda ibadet iznini geri çekmek için Hindu protestolarını kullanıyor. Yani 150 mekân yerine şu anda sadece yaklaşık 10 mekânda cuma namazına izin veriliyor. Bu lokasyonlarda bile BJP-RSS canileri baskı yapmaya devam ediyor.

Gurugram’da yaşayan Müslümanların çoğu bölge sakinlerine hizmet vermektedir. Bir gazete muhabirine göre Müslümanlar “hizmetçi, aşçı, şoför, güvenlik görevlisi, inşaat işçisi, sıradan işçi vb. olarak çalışıyorlar. Gurugram’daki Hindu evlerinde çalışan hizmetçilerin ve aşçıların neredeyse yüzde 99’u Hindu isimleriyle anılan Bengalli Müslümanlardır. Pek çok Hindu, göçmen işçilerin faydasını görüyor, ancak dinlerini yeni şehrin genişleyen alanına yerleştirmelerini reddediyor.”

Aynı muhabir yazıyor, “Gurugram’da hüküm süren komünalizmin ulaştığı düzeyi şu gerçekle ispatlanabilir ki, ‘All India Saints Council’ ‘Hindular için yaşamak ve Hindular için ölmek’ üzere eğitilmiş 15.000 genç erkekten oluşan bir ordu kurmuştur.” Bunlar, bir anda Müslümanların dini duygularını terörize etmeye hazır olan ve açıkta namaz kılan Müslümanların ibadetini suç işleme niyetiyle rahatsız eden kişilerdir.

İşte Cuma namazını şiddetle bozan onlardır. Hindistan anayasasının din özgürlüğünü garanti altına almasına rağmen, pratikte Müslümanlar inançlarını yaşamakta zorlanırlar.